01-09-2025
Değerli Müslüman Türk Kardeşlerim,
Önümüzdeki Çarşamba’yı
Perşembe’ye bağlayan gece, (3 Eylül 2025) Mevlid-i Nebi’dir. Diğer bir adı
ile Mevlid Kandilidir. İslam’ın tebliğcisi, hak ve hakikatin temsilcisi, dünya
ve ahiretin efendisi, rehberimiz, en güzel örneğimiz, Peygamberimiz Hz. Muhammed
Mustafa (s.a.s)’in dünyaya teşriflerinin 1500’ncü yıl dönümüdür. Bizlere
ümmet-i Muhammed olma bahtiyarlığını lütfeden Rabbimize hamd-ü senalar olsun.
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.s.)’in doğduğu gece, insanlığın
kurtuluşu için çok hayırlı ve mübarek bir başlangıçtır. Bir fazilet güneşi ve
hidâyet meşalesi olan sevgili peygamberimizin gönderilişi, Yüce Allah’ın bütün
insanlara en büyük nimetlerinden birisidir.
Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) hak ve hakikate şahit, iyilik
yolunda müjdeleyici, batıla karşı da uyarıcıdır. Kur’an-ı Kerim’i ümmetine
tebliğ eden, açıklayan ve bizzat yaşayarak öğreten O’dur. İnsanlığı huzura,
barışa, adalete davet eden O’dur.
Allah’a iman edip O’nun rızasını arayan, her iki dünyada da aziz ve mutlu
olmak isteyenler için “üsve-i hasene” yani en güzel örnek Muhammed Mustafa
(s.a.s)’dir. Rabbimiz bunu şöyle beyan buyurur: “İçinizden Allah’ın
lütfuna ve âhiret gününe umut bağlayanlar, Allah’ı çokça ananlar için hiç şüphe
yok ki, Resûlullah’ta güzel bir örneklik vardır.” (Ahzâb, 21). Bu güzide örneği izleyerek
onun terbiyesinde yetişen ashâb-ı kiram, iman ve adaletin, ilim ve hikmetin,
cesaret ve merhametin timsali olmuştur.
Değerli Müslümanlar!
Allah Resûlü (s.a.s) kendisine risalet görevi verilmeden önce de nezih bir
gençlik dönemi geçirmiştir. Çevresinde “Muhammedü’l-emîn” yani “Güvenilir
Muhammed” lakabıyla tanınan Peygamberimize, ilk inananlar da gençlerdir. Genç sahabelere
kâmil bir iman, salih bir amel ve güzel bir ahlakla yaşamayı öğreten
Peygamberimiz, onları insanlığın ufkunda parıldayan birer rol model olarak
yetiştirmiştir. Böylesine yüce ve üstün ahlâklı bir peygamberin ümmetiyiz.
Kur’an-ı Kerim’de Rabbim şöyle buyurmaktadır: “Şüphesiz sen, büyük bir
ahlâka sahipsindir.” (Kalem, 4).
Peygamberimiz (s.a.s.) hayatın her safhasında örnek alınacak model bir
şahsiyet olduğunu unutmayalım. Çünkü O, hayatı bütünüyle mükemmel bir şekilde
yaşamıştır. Çünkü O, Kur’an-ı Kerim’i tam anlamıyla pratik hayata geçirmiş
olup, hayatı Kur’an ahlâkıydı. Bu nedenle çağımızda insanlığın düştüğü ruhi
bunalımlardan, manevi hastalıklardan, zulüm ve haksızlıklardan, savaşlardan
kurtulmak, insanca bir hayata; huzura,
sevgiye, kardeşliğe, dünya barışına kavuşmak için O’nun sünnetini yaşamaya,
örnek yaşantısını hayata hakim kılmaya muhtaçtır.
Muhterem Kardeşlerim,
O halde Sevgili Peygamberimizi iyi tanıyalım. O’nun hayatını, örnek
yaşayışını, üstün ahlâkını, güzel öğütlerini alıp hayatımıza uygulayalım.
Çocuklarımıza küçük yaştan itibaren Peygamberimizi öğretelim. Çocuklarımızı
sahip olduğumuz milli ve dini hasletlerle donatalım. Bunu da çocuklarınızı
Müftülüğümüz bünyesinde faaliyet gösteren Kur’an Kurslarımıza göndermekle
mümkün olacaktır.
Önümüzdeki günlerde 2025 – 2026 yeni öğretim yılı başlayacaktır. Ne yazık
ki Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’nın bel kemiğini oluşturan eğitim ile
ilgili sorunlar devam ediyor. Her yıl öğrenci azlığı gerekçesiyle azınlık
okullarımız kapanmaya devam ediyor. Bunun en büyük sebebi çocuklarımızı kendi
azınlık okullarımızdan koparmak için bazı çevreler daha anaokula giden çocuk
anne – babalara; “sizin çocuğunuz çok zekidir, onu azınlık okuluna yazdırıp
geleceğini karartmayın” yalanıyla kandırıyorlar. Onun için biz çocuklarımıza
sahip çıkmak istiyorsak bize söylenen bu yalanlara kanmayalım, azınlık
okullarımıza sahip çıkalım. Etrafımıza baktığımızda azınlık okullarımızdan
mezun olmuş nice yüksek tahsilli meslek erbabı görmemiz mümkündür. Milli ve
dini değerlerimizden kopmamaları, Müslümanlık ve Türklüklerini korumaları için
çocuklarımızın azınlık okullarına gitmesi, bunun yanında da Kur’an kursu eğitimi
görmesi son derece önemli hayati bir meseledir. Yarınların daha güzel olması
için, çocuklarımızın her açıdan daha donanımlı yetişmesi ve kendi benliğimizi
kaybetmememiz için bu hassasiyeti hep beraber göstermeliyiz. Gördüğümüz
eğitimin, bütün hayatımızı şekillendirecek bir öneme sahip olduğunu göz ardı
etmemeliyiz.
Önemine binaen bir konuya daha değinmek istiyorum. Geçtiğimiz ayda Eğitim,
Din ve Spor Bakanlığı tarafından hazırlanan yeni bir yasa tasarısı, Batı
Trakya’da Türk Azınlığının ayrılmaz bir parçası olan Alevi-Bektaşi
kardeşlerimizi ayrı bir “dini tüzel kişilik” olarak tanıyarak, azınlığı inanç
temelinde bölmeyi, mezhepsel farklılıklar üzerinden yeni bir ayrışmaya
dönüştürmeyi hedefliyor. Bu girişim, Yunanistan devletinin uzun yıllardır
uyguladığı Türk kimliği inkârı politikalarını şimdi de dini alana taşımakta
olup asla kabul edilemez. İnşallah bu yanlıştan bir an önce dönülür. Ama bu
hatada ısrar edenleri Meriç’ten Karasu’ya kadar bir bütün olan Batı Trakya
Müslüman Türk Azınlığı hiç bir zaman tasvip etmeyecek ve kabul görmeyecektir. Bu yeni düzenleme, Bektaşi-Alevi Müslümanlara
özel bir tüzel kişilik kurulmasını öngörüyor. Söz konusu uygulama ile Batı
Trakya Türk azınlığı arasında ayrımcılık yaratacak, birlik duygusunu
zedeleyecek ve Lozan Antlaşması’nın azınlık haklarına ilişkin hükümlerine
aykırılık teşkil edecektir.
Aziz Kardeşlerim,
Peygamberimizin doğum yıl dönümünü ihya ettiğimiz bu gecede, Onun hayatını
titizlikle takip edip onun gibi yaşamaya gayret göstermeliyiz. Dünyanın birçok
yerinde ve özellikle Filistin Gazze’de işlenen insanlık trajedisinin sona
ermesi, dünyada barış ve huzurun hakim olması için bu gece dua edelim. Bu
hayatın kötülüklerinden kurtulmanın yolu, Peygamber Efendimiz (s.a.s.)’in
yaşantısında gizli olduğunu unutmayalım. Bu duygu ve düşüncelerle Peygamberimizin
veladetini tebrik eder, Yüce Mevlâ’dan onun gibi bir hayat sürdürmeyi ve
cennette buluşmayı niyâz ederim.
Mustafa TRAMPA
B. T. Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başkanı
ve İskeçe Müftüsü