20-12-2025

Çok kıymetli Müslüman Türk Kardeşlerim,
Dini hayatımızda “Üç Aylar” diye bilinen çok feyizli,
bereketli ve maneviyat mevsimine bir kez daha girmiş olmanın huzurunu
yaşıyoruz. 25 Aralık Perşembe gecesi Regaip Kandilidir. 21 Aralık Pazar günü
ise Üç Ayların ilki olan Recep ayının birinci günüdür. Üç Aylar kameri takvime
göre Recep, Şaban ve Ramazan aylarıdır. Mübarek Üç aylar Rahmet dalgalarının
coştuğu manevi huzur ve sükûnun kalplere indiği, ilahi rahmetin taştığı
aylardır.
Bu aylar girince, müminlerin kalplerini manevi bir hava
kaplar, ruhları şenlenir. Bu mübarek aylar içerisinde öyle feyizli ve bereketli
geceler vardır ki, Cenab-ı Hakk’ın Rahmeti ve huzuru bu gecelerde müminlerin
üzerine yağmur gibi yağar. Üç Aylar girdiği zaman Hz. Peygamber (S.A.V.) şöyle
dua ederdi; “Ey Allah’ım; Recep ve Şaban’ı bize mübarek kıl, bizi Ramazan’a
kavuştur.” Hz. Peygamber (S.A.V.) başka bir hadis-i şeriflerinde ise; “Recep
Allah’ın ayı, Şaban benim ayım, Ramazan’da ümmetimin ayıdır.” buyurarak bu
ayların manevi feyzine işaret buyurmuşlardır.
Aziz Kardeşlerim,
Müslümanlar arasında “Üç Aylar” diye adlandırılan Recep, Şaban ve Ramazan
ayları Yüce Mevla’nın bizlere ikram ettiği faziletli ve feyizli birer zaman
dilimleridir. Yapılan duaların dalga dalga Allah’a ulaştığı, dökülen pişmanlık
gözyaşlarının günahları silip yok ettiği mübarek gecelerdir. Meleki olduğu
kadar, Şeytani özelliklere de sahip ve günah işlemeye müsait olan insanın,
günahlardan tövbe edip temizlenmesi için Üç Aylar bir fırsattır. Kısaca Üç
Aylar, günahlardan arınma, sevaplarla bezenme mevsimidir. Namaza başlayanlar,
ibadetlerini çoğaltanlar, oruç tutanlar, tövbe ile Allah’a yönelenler gibi
manevi kazanç elde edenlerin çokça görüldüğü anlardır Üç aylar. Nefsi
muhasebemizi yeniden yapmamıza vesile olan mübarek Üç Aylar ve kandiller,
dünyevi meşguliyetlerimizden sıyrılıp, yaratılış gayemizi düşünmemiz, Allah’a
yönelmemiz, hayatımıza çeki düzen vermemiz açısından büyük bir fırsattır. İşte
idrak edeceğimiz mübarek Üç Aylar; Yaratıcımıza, ailemize, çocuklarımıza,
milletimize ve bütün çevremize karşı görev ve sorumluluklarımızı hatırlatmalı,
hata, ihmal ve kusurlarımızdan dönmemize ve gaflet uykusundan uyanmamıza vesile
olmalıdır. Aramızdaki çekişmeleri, tefrika ve ayrılıkları, şahsi menfaat
hesaplarını ve basit düşünce farklılıklarını bertaraf etmeli, her zamandan daha
çok muhtaç olduğumuz ve Yüce dinimizin bizden istediği barış, hoşgörü,
kardeşlik ve beraberliğimizin güçlenmesine, insani ve ahlaki meziyetlerin
yeniden yeşermesini sağlamalıdır.
Değerli Cemaat,
2025 yılını tamamlayıp 2026 yeni yılına girmek üzereyiz. Ömrümüzden bir yıl
daha eksildi. Ölüme biraz daha yaklaşmış bulunuyoruz. Cenâb-ı Hak Enbiya
suresinin ilk ayetinde şöyle buyuruyor: “İnsanların hesap verme vakti iyice
yaklaştı; fakat onlar hâlâ koyu bir gaflet ve umursamazlık içinde gerçeklerden
inatla yüz çeviriyorlar.”
Yüce Allah dünyayı, hayatı ve ölümü imtihan için yani
kimin daha güzel işler yapacağını ortaya çıkarmak için yaratmış, dünyada insana
sayılamayacak kadar birçok nimet vermiştir. Bu nimetlerin karşılığında Allah’u
Teâlâ bizden kendisine şükretmemizi, emirlerine itaat edip yasaklarından
sakınmamızı istemektedir. Âyet-i kerîmede, bizim bu nimetlerden bir gün hesaba
çekileceğimizi ve o günün yaklaştığı haber verilerek uyarmakta, o gün için
hazırlıklı olmamız istenmektedir. Ancak imtihan için yaratılan insanoğlu, bu
uyarılara rağmen iradesini yanlış yönde kullanarak nefsinin isteklerine uyup
gerçeklere sırt çevirebilmekte ve kendine verilmiş olan bu sınırlı ömrü gaflet
içinde geçirebilmektedir.
Buna göre girmekte olduğumuz bu Üç Aylarda muhasebemizi
yapalım. Her şeyin karşılığının tastamam verileceği hesap gününe ne kadar
hazırız? Allah’ın istediği kul olabildik mi? Dünya telaşına düştüğümüz kadar,
ebedi hayatın kaygısını taşıyor muyuz? Bir yıl boyunca
hayır ve şerler adına neler yaptık? Düşünmeli ve hayır adına yapmış olduğumuz
şeylerden dolayı Cenab-ı Hakk’a hamd ve şükürlerimizi sunmalı; yapılan şerler
için de tevbe ve istiğfarda bulunmalıyız. Gelecek günlerin plânlamasını yaparak
bundan sonraki hayatımızı daha iyi değerlendirecek adımlar atmalıyız. İnsanlığa
akl-ı selimin hakim olması, savaşların bitip barışın hakim olması için dualar
etmeliyiz. Özellikle azınlık olarak yaşayan Batı Trakya Müslüman Türk Toplumu
olarak bizlerin, birlik ve beraberlik ruhu içinde kardeşlik ve sevgi duygusuyla
birbirimizle kenetlemeliyiz. Anne ve babamıza, yakınlarımıza sevgiyle ve
iyilikle yaklaşmalıyız. Gönlümüzü bulandıran haset, kin, düşmanlık, haksızlık
ve zulüm çamuruna bulaşmaktan sakınmalıyız. Gönüllerimizde iyilik, fazilet ve
bilgi ışığını yakmalıyız. Kalplerimiz bu güzel duygularla dolsun. Şu bilinmelidir ki; Allah’u Teâlâ Kur’an-ı Kerim’de Ra’d
sûresinin 28’nci âyetinde; "Kalpler ancak Allahın zikriyle tatmin
olur." buyrulmaktadır. Dolayısıyla, her derde derman Allah’ın
zikridir, Kur’an okumaktır, namazı kılmaktır, salevat-ı şerife çekmektir. Ruhi
sıkıntılarımızı ancak bunlarla giderebiliriz. Üç aylar bunun için en büyük
fırsattır.
Değerli Kardeşlerim,
Bu geçici dünyada bize emanet edilen zamanı en iyi bir şekilde
değerlendirmesini bilmeliyiz. Şimdi en uygun zamana giriyoruz. Rabbimize
gönülden bağlanmak, O’na hakkıyla ibadet etmek ve güzel ahlaka uygun bir hayat
sürmek için şu kavuştuğumuz üç aylar zamanını fırsat bilelim. Hata ve
günahlarımıza tövbe edelim. Varsa kötü alışkanlıklarımızı terk edelim. Böylelikle dünyada ve ahirette huzura erelim. Bugün
Müslümanlar olarak sıkıntılı günler yaşıyoruz. İslâm beldelerindeki
kardeşlerimiz başta Filistin Gazze olmak üzere hayat memat mücadelesi veriyor.
Kardeşlerimizin refaha ulaşması için bir Mü’min olarak girmiş olduğumuz üç
aylardaki mübarek gün ve gecelerde dua edelim. Rabbim yaptığımız dualarımızı kabul buyursun.
Bu vesileyle Üç Ayları ve Regaip Kandilinizi tebrik eder, Yüce Mevlâ’dan, bizleri Regaiple kendisine rağbet eden, Miraç ile yücelen, Berat ile kurtuluşa eren, Kadrini idrak ederek Ramazanın sonunda oruçlulara mahsus olan cennetin Reyyân kapısından girmeyi hak eden kullarından eylemesini niyâz ederim.
Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başkanı ve İskeçe Müftüsü