İskeçe Müftülüğü Logosu
BATI TRAKYA TÜRK AZINLIĞI
İskeçe Müftülüğü

İSKEÇE MÜFTÜSÜ AHMET METE PANELDE KONUŞTU

08-11-2009

İSKEÇE MÜFTÜSÜ AHMET METE PANELDE KONUŞTU

 

8 Kasım 2009 tarihinde Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başkanı ve İskeçe Müftüsü Ahmet Mete, Ankara Bilkent Üniversitesi’nde düzenlenen “Yunanistan ve AB’nin Demokrasi Dersi: Batı Trakya” konulu panele konuşmacı olarak katıldı. Panel, Bilkent Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Topluluğu (TÜDAT), Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği (BTTDD) Gençlik Kolları ve Ankara Keçiören Belediyesi tarafından ortaklaşa düzenlendi.

TÜRKSAM Balkan Uzmanı Gözde Kılıç Yaşın’ın oturum başkanlığı yaptığı panel, Dış Türklerden Sorumlu Devlet Bakanı Müsteşarı Birol Dok’un açılış konuşması ile başladı. Ardından Keçiören Belediye Başkanlığı Dış İlişkiler Müdürü Mustafa Araç ile Türk Ocakları Genel Merkezi’nden Yard. Doç. Dr. Bülent Aksoy kısa birer konuşma yaptılar.

İSKEÇE MÜFTÜSÜ AHMET METE: “BÖYLESİ BİR ORTAMDA YUNANİSTAN’DA DEMOKRASİDEN SÖZ EDİLMESİ MÜMKÜN OLAMAZ.”

Panelde ilk sözü alan Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başkanı ve İskeçe Müftüsü Ahmet Mete, Lozan Antlaşması ile Yunanistan’a bırakılan Batı Trakya Türk Azınlığı’nın statüsü ve haklarının Antlaşma ile korunduğunu ifade etti. Müftü Mete, müftü sorunu ile vakıflar sorunu ağırlıklı olmak üzere dini alanda karşılaşılan sorunlar hakkında bilgi vermekle birlikte sabık İskeçe Müftüsü merhum Mehmet Emin Aga ile Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif ile ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarını anlattı. Müftü Mete ayrıca, İskeçe Müftülüğü’ne bitişik binayı tadilat ettirmesi nedeni ile yargılandığını söyledi. Eğitim sorunu ile ilgili olarak Mete, Batı Trakya Azınlığı Kültür ve Eğitim Şirketi’nin (BAKEŞ) azınlık ortaokulu inşa etmek amacı ile arazi tahsis talebinin Sirkeli Belediye Meclisi’nin oybirliği ile onay vermesine karşın Doğu Makedonya-Trakya Bölge Genel Sekreterliği tarafından çeşitli gerekçelerle üç kez reddedildiğini belirtti. Bununla birlikte, iki dilli azınlık anaokulu talebinin ısrarla görmezden gelindiğini, yerinde Sirkeli Belediyesi’ne bağlı dört köyde devlet anaokulunun inşa edildiğini ifade etti. İşte, böylesi bir ortamda Yunanistan’da demokrasiden söz edilmesinin mümkün olmadığını dile getirerek konuşmasını tamamladı.