İskeçe Müftülüğü Logosu
BATI TRAKYA TÜRK AZINLIĞI
İskeçe Müftülüğü

Kurban Bayramı Mesajı

17-11-2010

Kurban Bayramı Mesajı

 
Çok Kıymet Müslüman Türk Kardeşlerim,
Bugün, iman dolu gönüllerle, sağlık sükun ve huzur içinde Kurban Bayramını idrak etmiş olmanın sevincini yaşıyoruz. Yalnız bizler değil, İslam alemindeki milyonlarca Müslüman, îman etmenin, Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.)’in yolunda bulunmanın sevinci içinde, bu büyük günü kutluyor. Bugünlerde yüz binlerce Müslüman, büyük bir coşku ve heyecan içinde kıblegahımız olan Kâbe-i Muazzama etrafında tavaf edip Yüce Allah’a hamd-ü senada bulunarak hac farizasını yerine getiriyor.

Bayramlar sevinçlerin paylaşıldığı, gönüllerin coştuğu, kalplerin yumuşadığı, akraba ve komşuların ziyaret edildiği, öksüz ve yetimlerin sevindirildiği, misafirlerin tebessümle karşılandığı ve ikramların yapıldığı mutlu günlerdir.

Değerli Mü’minler!
Kurban bayramında Allah’a yakın olmak niyetiyle mukim ve zengin olan her Müslüman kurban kesmelidir. Çünkü hem Kur’ân’da hem de sevgili Peygamberimizin Sünnetinde kurban kesmeye önemle vurgu yapılmıştır: Yüce Rabbimiz Kevser suresinin ikinci âyetinde "Rabbin için namaz kıl ve kurban kes" buyurmuştur. Sevgili Peygamberimiz (a.s.) ise, "Ademoğlu, kurban bayramı gününde Allah için kurban kesmekten daha sevimli bir iş yapmış olmaz" hadisi ile bu ibadetin ne derece faziletli olduğunu ifâde etmiştir (Tirmizî, Edâhî, 1). Her ibadette olduğu gibi kurban ibadetinde de ihlaslı olmak ve yalnız Allah’ın rızasını gözetmek temel prensiptir. Nitekim Yüce Allah, "Onların etleri ve kanları asla Allah’a ulaşmaz, fakat, O’na sizin takvanız ulaşır..."[Hac, 22/37] buyurarak bu prensibe işaret etmektedir.

Allah’ın Hz. İbrahim kıssasında haber verdiği olaylardan biri kurban olayıdır. Hz. İbrahim’in ve oğlu Hz. İsmail’in başından geçen bu denemeyi Rabbimiz ayetlerde şu şekilde haber verir:

"Biz de onu halim bir çocukla müjdeledik. Böylece (çocuk) onun yanında koşabilecek çağa erişince (İbrahim ona): "Oğlum" dedi. "Gerçekten ben seni rüyamda boğazlıyorken gördüm. Bir bak, sen ne düşünüyorsun." (Oğlu İsmail) Dedi ki: "Babacığım, emrolunduğun şeyi yap. İnşallah, beni sabredenlerden bulacaksın." Sonunda ikisi de (Allah’ın emrine ve takdirine) teslim olup (babası, İsmail’i kurban etmek için) onu alnı üzerine yatırdı. Biz ona: "Ey İbrahim" diye seslendik. "Gerçekten sen, rüyayı doğruladın. Şüphesiz Biz, ihsanda bulunanları böyle ödüllendiririz." Doğrusu bu, apaçık bir imtihandı. Ve ona büyük bir kurbanı fidye olarak verdik." (Saffat Suresi, 101-107)

Allah yukarıdaki ayetlerde Hz. İbrahim’i nasıl bir denemeden geçirdiğini bizlere aktarmaktadır. İslam alimleri de bu ayetleri genelde aynı şekilde tefsir ederler. Örneğin Elmalılı Hamdi Yazır, Kuran-ı Kerim tefsirinde, Hz. İbrahim’in rüyasında gördüklerinin bir vahiy olduğunu, bu vahyin yerine getirilmesinin ise bir emir olduğunu belirtmektedir. Ayetlerin devamını ise şu şekilde açıklamaktadır:

"... Bunun üzerine onu zorla yapmaya kalkışmayıp, önce yerine getirilme şeklini istişare etmek üzere böyle görüşünü sorarak tebliğ etti ki, bununla ilk önce onun itaat ve boyun eğmekle ecir ve sevaba ermesini temin etmek istedi. Düşünmeli, bunu söylerken "Ey yavrucuğum!" diye hitap eden bir babanın kalbinde ne yüksek bir şefkat duygusu çarpıyor ve ona ne kadar büyük bir vazife aşkı, Allah sevgisi hakim bulunuyordu... İşte bunun böyle İlâhî bir emir olduğunu anlayan ve Allah’ın sabredenlerle beraber olduğunu bilen o yumuşak huylu oğul "Ey babacığım!" dedi, "Ne emrolunuyorsan yap. Beni inşaallah sabredenlerden bulacaksın."

Ömer Nasuhi Bilmen’in tefsirinde Hz. İbrahim ve oğlunun başından geçen bu deneme şu şekilde izah edilmektedir:

Hazret-i İbrahim de oğlu da Allah-u Teala’nın emrine itaat edip teslimiyet gösterdiler ve İbrahim Aleyhisselam oğlunu (alnının bir yanı üzerine yatırdı) onu boğazlamak için öyle bir vaziyete bulundurdu... Onun rahmani bir rüya olduğunu anlayarak emr olunduğun vazifeyi yapmaya azmettin, sabrın, emri İlahi’ye itaatin tezahür etmiş oldu. Artık Hak Teala lütfetmiş, o oğlun yerine bir kurban hayvanının kesilmesini emir eylemiş, Hazreti İbrahim’i, öyle bir fedakarlıktan kurtarmıştır.

Ayetlerden ve tefsirlerden Hz. İbrahim ve oğlu Hz. İsmail’in Allah’a olan kalpten itaatleri, teslimiyetleri ve gönülden bağlılıkları açık bir şekilde anlaşılmaktadır. Bu üstün ahlak tüm iman edenlere çok güzel bir örnek, eşsiz bir rehberdir. Bu nedenle tüm iman edenler onların yolunu izlemeli ve Allah’ın ayetlerini uygulamadaki titizlikleri, zorluk ya da sıkıntılar karşısındaki tavizsiz tavırları, sabırlı ve tevekküllü kişilikleriyle tanınmalıdırlar. Allah Saffat Suresi’nin devamında şu şekilde bildirir:

Sonra gelenler arasında ona (hayırlı ve şerefli bir isim) bıraktık. İbrahim’e selam olsun. Biz, ihsanda bulunanları böyle ödüllendiririz. Şüphesiz o, Bizim mü’min olan kullarımızdandır. (Saffat Suresi, 108-111)

Aziz Müminler!
Bayram günlerini, günahların bağışlanması için bir fırsat olarak değerlendirelim, büyüklerimizi mümkünse ziyaret ederek, değilse telefonla arayarak onların dualarını alalım Annemizi, babamızı, büyüklerimizi, komşu, dost ve akrabamızı ziyaret ederek gönüllerini hoş edelim.

Çocuklarımıza göstereceğimiz sevgi ile onlara bayram sevincini yaşatalım. Yüce Rabbimizin ve sevgili Peygamberimizin emir ve öğütlerine uyarak, bayramlarda mâli imkanlarımız nispetinde yoksul kardeşlerimize yardım edelim, yetimleri sevindirelim, kestiğimiz kurbanların etinden yoksullara da vererek onların da bayram sevincini yaşamalarına vesile olalım. Varsa aramızdaki dargınlıklara son verelim. Hastaları ziyaret edip onlara şifalar dileyelim. Ahirete göçmüş olan büyüklerimizi, yakınlarımızı, tanıdıklarımızı hayırla yad edelim.

Aziz Cemaat,
Bir seçim dönemini daha geride bıraktık. Söylenen ağır sözlerden dolayı kırılan kalpleri kavuşmakta olduğumuz mübarek Kurban Bayramı vesilesiyle onarmak, birbrimizin bayramını kutlamak dini ve millî bir vecibe olarak bilmeliyiz. Milletimizin iradesi doğrultusunda yapılan seçimler neticesinde kazanan başkan ve meclis üyelerini tebrik eder, Allah’tan görevlerinde üstün başarılar niyaz ederim. Batı Trakya Müslüman Türk Toplumu için hayırlı olsun.

Bu yıl yine Müftülük olarak siz değerli cemaatimizden topladığımız toplam 231 kurban bedelinin 97’si Pakistan’a, 74’ü Balkan ülkelerine (Bulgaristan, Arnavutluk, Romanya, Makedonya), 42’si Türkiye-Diyanet Vakfı’na gönderdiğimizi, 18’ini de İskeçe’de kestirip ihtiyaç sahiplerine dağıtacağımızı duyurmak isteriz. Allah amellerimizi kabul etsin.

Bu duygularla mübarek Kurban Bayramınızı tebrik eder, milletimizin birlik ve beraberliğine, tüm insanlığın huzur ve sukununa vesile olmasını Yüce Allah’tan niyaz ederim.

İskeçe Müftüsü

Ahmet METE